En çok görülen doğum anomalilerden biri de işitme kaybıdır. Ülkemizde de sık gözlenen sorunlardan biri olmasına karşın yenidoğan işitme testi büyük önem kazanmıştır.
Geçmişten günümüze kadar birçok yöntem denenmiş ancak en doğru sonuca tarama yöntemleriyle ulaşıldığı belirtilmiştir. Sağlık Bakanlığı tarafından zorunlu tutulan bu tarama programı, acı hissedilmeden uygulanan bir teknik olması sayesinde son derece güvenlidir.
Yenidoğan İşitme Testi Nasıl Yapılır?
En çok tercih edilen yöntemlerden biri de OAE yani ‘Klinik Oto-akustik Emisyon Testi’dir. Kısa süreli olmasının yanında, acısız ve ekstra işlem gerektirmeyen bir uygulamadır. Bebek uyurken, dış kulaklara yumuşak iki çubuk yerleştirilir ve cihaz yardımıyla verilen ses dalgaları ile iç kulağın bu sese tepkileri ölçülerek kayıt altına alınır. Yapılan tarama işlemi sırasında bebeğin karnı doymuş, huzurlu ve rahat olması uygulama açısından kolaylık sağlar.
Yeni doğan bebeğin işitme testini geçememesi her zaman için bir işitme kaybının varlığını göstermemekte ve çıkan sonuca çevresel faktörlerin de etkili olabileceği unutulmamalıdır. Herhangi bir problemin fark edilmesi durumunda yaklaşık 2 hafta sonra test tekrarlanır ve ABR (İşitsel Beyin Sapı Cevapları) gibi ileri tetkik gereken incelemeler uygulanmaktadır.
Yendioğan İşitme Testi Kaç Günlükken Yapılır?
Doğum sonu taburculuk öncesi rutin tarama programlarından biri de yendioğan işitme tarama kontrolüdür. Unutulması veya bebeğin taramadan geçilememesi gibi durumlarda, en doğru sonuca ulaşılabilmesi için ilk 3 ay içinde mutlaka yapılmalıdır.
Yenidoğan İşitme Testi Hangi Bölümde Yapılır?
Yendioğan işitme testi, Kulak Burun Boğaz veya Pediatri Uzmanı tarafından yönlendirilerek, bu alanda eğitim almış Odyolog, Odyometrist tarafından yapılır.
Yanidoğan İşitme Testi Yapılmazsa Ne Olur?
Yapılan araştırmalara göre işitme kaybı varlığının geç tespit edilmesi sonucunda çocukların gelişimsel sorunlar yaşadığı, konuşma yeteneklerinin gelişmediği gibi olumsuz sonuçlar doğurduğu belirtilmiştir.
Yenidoğan tarama testi işleminin yapılmadığı durumlarda annelerin dikkat etmesi gereken noktaları şu şekilde sıralamak mümkündür:
- 3. ayından itibaren bebeğin yüksek seslere ve diğer uyaranlara karşı tepkisiz kalması,
- 6-9. aylar arasında seslere karşı başını çevirerek yönelim göstermemesi,
- 10. ayından itibaren adı ile seslenildiğinde tepki göstermemesi,
- Sorulara karşı reaksiyon göstermeme.
Doğumsal olarak işitme kaybı yaşayan bebeklerin tespit edilmesi açısından oldukça önemli olan tarama programları sayesinde, erken tanı ile uzun vadeli sorunların önüne geçilebilmekte; konuşma, duygusal ve sosyal yeteneklerinin artmasında önemli katkı sağlandığı bilinen bir gerçektir.
Yenidoğan Bebeklerde İşitme Kaybına Yol Açan Riskler Nelerdir?
- Annenin hamileliğinde toxoplazma, kızamıkçık ve rubella gibi ateşli mikrobiyal enfeksiyonlar geçirmesi,
- Annede bulunan sistemik hastalıklar,
- Kan uyuşmazlığı,
- Kulak sağlığına zarar veren kimyasal ilaçların kullanımı,
- Uzun süren yoğun bakım ihtiyacı,
- Bebeğin menenjit ve kabakulak hastalığı geçirmesi,
- Bebeğin düşük doğum ağırlığı ile doğması,
- Uzun süreli oksijen ve suni solunum ihtiyacı,
- Bebekte kulak anomalisi bulunması,
- Yüksek fizyolojik olmayan sarılık
- Kaza, düşme ve travma olayları,
- Yüksek dereceli gürültüye maruz kalınması,
- Bebeğin kulak enfeksiyonu geçirmesi.
